Abimin müthiş penisini Agzıma Aldım ve olan Oldu Hikayesi oku porno hikayesi

Ben 19 yaşında, esmer, kıvırcık siyah saçlı, minyon tipli bir kızım. Çok güzel sayılmasam da yüzüne bakılmayacak gibi de değilim. Yani normal bir kızım. Vücudum hiç fena değildir, incecik bir bel, yuvarlak kalçalar ve orta boy, ya da ortadan biraz daha küçük göğüsler işte buyum. Lisede arkadaşlarım hep bir şeyler yapıyor, erkek arkadaşları oluyor, öpüşüyorlar, bazıları vücudunu okşatıyor sonra gelip anlatıyorlar. Gıcık oluyorum bunlara, bari anlatmayın diyorum. Yok, dururlar mı bazen yaşamadıkları şeyleri de anlatıyorlar, yani hayal kuruyorlar. Ne yapalım yani gidip çocuğa soralım mı sen şu kıza şunu şunu yaptın mı diye. Olmaz tabi. Herkes anlatıyor yani. Onlar bu olayları anlattıkça ben de heyecanlanıyorum. Nefes alış verişim hızlanıyor. İçimde acayip bir heyecan oluyor. Yani bir tuhaf oluyorum. Benim anlatacak bir hikayem yok. Hep dinliyorum. Bir gün dayanamadım bende bir şeyler uydurdum. Daha önce planlamadan, detaylarını düşünmeden bir erkeğin eteğimin altına elini sokarak kalçamla oynadığını söyledim. Hiç kimse beklemiyordu tabi. Herkes kim kim diye sormaya başladı. Bir erkek dedim, ama kim. Ben bir açıklama yapmayınca herkes bana yalan söylüyorsun, atıyorsun diyerek dalga geçti. Çok bozulmuştum. Önceden düşünmediğim için bir şey uyduramadım tabi. Eve geldiğimde moralim çok bozuktu. Saat 18.30 gibiydi. Abim evdeydi, annemler gelmek üzereydi. Abim televizyonun karşısına uzanmış bira içiyordu. Ben hiçbir şey demeden direk odama gittim. Geldiğimde de konuşmadan bir yere oturdum ve televizyona bakmaya başladım. Abim ne oldu ne var diye sordu. Bir şey yok dedim. Abim ısrar etti, bir şey var sende, moralin bozuk gibi, bir şey mi oldu diye sordu. Ben yine yok bir şey dedim. Abim birasını içmeye devam ediyordu. Birazdan annemler gelir şu birayı içmesen dedim. Abim tamam, bunu bitireyim içmeyeceğim dedi. Abim, askerden geldikten sonra sınavlara girmiş, iş için cevap bekliyordu. Uzun boylu, esmer, yakışıklı, güldüğü zaman tüm dişleri görünen, gülüşü yüzüne yakışan, çok tatlı bir çocuktu. Ben of puf yapınca, abim sende bir şey var dedi. Bende artık bıkkın bir şekilde moralim bozuk dedim. Keşke ben de senin gibi biraz içki içip dağıtabilseydim dedim. Abim de o da ne demek öyle, kız başına içki mi içeceksin dedi. O sarada kapı çaldı, annemler gelmişti, abim hemen toparlanarak mutfağa gitti. Sonra işte normal şeyler yemek, çay, tv, akşam öyle geçti. Üç hafta sonra okul bitti, tatil mevsimi gelmişti. Babamın işi olduğu için ben annem ve abim tatil köyüne gittik. Babam 5 gün sonra gelecek 10 günlük bir tatil yapacaktık. İkinci gün akşam yemeğinden sonra annem beni güneş çarptı biraz odada oturacağım çocuklar diyerek gitti. Ağabeyimle ben baş başa kalmıştık. Yemek masasında abim içkisini yudumluyor, müzik dinliyorduk, ben öyle dalmışım, abim bana hey duydun mu diyerek omzuna dokundu. Bende ne oldu diye sordum. Burada mısın dedi. Evet dedim. Sen bir aydır iyi değilsin dedi. Yok, bir şey dedim. Bu akşamı bana lütfeder misin dedi. Nasıl yani dedim. Bu akşam benimle takılır mısın dedi. Olur dedim. Abim benim moralimi düzeltmek için elinden geleni yaptı. Bana bira ısmarladı, diskoya götürdü, sahilde yürüdük, oradan buradan konuştuk. İş bulamaması nedeniyle ne kadar moralinin bozuk olduğunu anlattı. Kız arkadaşı ile arasının bozuk olduğunu söyledi. Hiç olmayan bir şey olmuştu. Ağabeyimle açık açık dertleşiyorduk. Bu kadar samimiyet kurulunca kendimi öyle bir hoş hissettim ki anlatamam. Zaman zaman hırçın olan, zaman zaman benimle kavga eden abim aslında gayet normal, güzel bir insandı. Keşke içimden böyle bir sevgilim olsa diye geçirdim. O anda kafamda bir simsek çaktı. Eteğimin altından beni okşayan insan niye abim olmasın ki. Bizim kızlar bu olaya ölürlerdi herhalde. Ama bunu nasıl yapacaktım. Abim ile bu çok zordu. O gece biraz yaramazlık yaptım, sağa sola tırmandım, koşarak gelip ağabeyimin kucağına atladım. Kumsalda onu yere düşürdüm, o beni kovaladı. Kumlar üzerinde sarılarak yuvarlandık. Yan yana uzanıp yattık, bütün cesaretimi toplayıp ağabeyimin elinden tuttum. O da benim elimi tutarak sıktı. Sonra yan dönerek onun üzerine çıktım, gözlerine baktım. Çok tatlısın, harika bir insansın dedim. Öhü öhü yaptı. Abartma ya, sadece seni mutlu etmeye çalışıyorum dedi. Bende hep böyle ol diyerek dudağının kıyısına bir öpücük kondurdum. Abim hemen toparlandı, ben yerde oturuyordum, elimden tutup hadi kalk dedi. Ben kalkarken zıplayıp ağabeyimin boynuna sarıldım, bacaklarımı beline dolamıştım. Abim belimden tuttu. Afacan dedi. Gözlerinin içine bakıyordum. Hem de yaramaz bir afacan dedim. Burnunun ucunu öptüm. Beni önce sıkıca sıktı ve sonra yere bıraktı. Havalarda yürüyordum. Döndüm arkamı, kalçamı sallaya sallaya ağabeyimin önünde yürümeye başladım. Bir elimi havaya kaldırıp nereye gidiyoruz dedim. Abim otele dedi. Hızlı bir şekilde geri dönerek hafif eğildim ve emredersin patron dedim. Sonra tekrar dönerek mankenler gibi yürümeye devam ettim. Abim arkamdan koşarak gelip arkadan bana sarıldı. Bu ne kız dedi, manken gibisin. Bende öyleyim tabi dedim. Bak sen büyümüşte manken olmuş bizim küçük kız derken abim bir elini kalçamın sağ tarafına koyarak hafifçe sıktı. İşte, kızların inanmadığı şey buydu. Olmuştu da. Ağabeyimin kalçamdaki elini tutup göbeğimin üzerine getirdim. Ve orada tuttum. Böylece abim bana arkadan sarılmış oldu. Omzumun üzerinden uzanan koluna deli gibi sarılmıştım. Eli öylece karnımda kaldı. Dur afacan, gören olacak gibi bir şey söyledi. Bende isteyen görsün istemeyen görmesin. İlk aşkımla şöyle biraz yürüyemeyecek miyim yahu dedim. Abim ellerini çekti, arkadan omzumdan tutarak sen de benim ilk aşkımsın güzel kardeşim dedi. Kardeş lafı gelene kadar her şey güzeldi. Sonra öylece odaya gidip yattık. Sabah annem erken kalktı, bizi de kaldırdı ve ben kahvaltıya gidiyorum, çabuk hazırlanın gelin dedi. Abim de kısa sürede hazırlanmıştı, bana ben de kahvaltıya gidiyorum geç kalma diyerek odadan çıktı. Ben kalktım, birkaç dakika duşun altında kaldım, çıplak bir şekilde odaya döndüm, küçük havlu ile yavaş yavaş kendimi kuruladım. 3. kattaki odanın balkonuna o haldeyken biraz yaklaşarak dışarıya baktım. Sonra kendim için aldığım ama giyemediğim g string mayomu giydim, onun üzerine giyeceğim ikinci bikiniyi çıkardım, saçlarımı tarayayım diye banyoya girince kapı açıldı. Banyodan kim o dedim, abim benim dedi, nerde kaldın prenses, kahvaltı bitmek üzere, senin için bir şeyler aldım, toplanmadan gel de kahvaltı yap dedi. O cesaretle gstring ile banyodan çıkıp geliyorum abi bir dakika dedim. Abim beni o halde görünce dondu kaldı. O seyrederken arkamı dönüp gstring üzerine bikinimi giydim. Sonra ağabeyime dönüp hadi hazırım dedim. Abim hala öyle bakıyordu. Akşamki manken yürüyüşüyle kırıta kırıta kapıya doğru yürüdüm. Kahvaltı bitene kadar hiç konuşmadık. Sonra annem, ben güneşte kalmayacağım diyerek çay bahçesine gitti. Ağabeyimle bizde deniz kıyısına, yan yana uzandık. Hiç konuşmuyorduk. Ben dayanamayıp akşam çok güzeldi abi, yine yapalım dedim. Dedim. Abim cevap vermemişti. Ama bu sefer her şey benden, ev sahibi ben olacağım dedim. Abim derinlere bakar gibi cevap verdi, olur. Akşam annem yattıktan sonra ağabeyimle yine çıktık. Havuz ışıklandırılmış, havuza giren bir iki kişi vardı. Havuz başında oturduk. Gidip iki bira aldım, bu akşam bendensin yakışıklı dedim. Abim şaşkın şekilde patron dedi. Bir kaç yudum biradan sonra havuza giriyoruz dedim. Birlikte girdik, biraz yüzdükten sonra abim ile merdiven başında soluklandık. Bir elimle ağabeyimin kolunu tuttum. Sonra yavaş yavaş kolunu okşadım. Sonra omzuna tutunarak yan tarafına geçtim, geçerken bacaklarımı ağabeyimin bacaklarına doladım. Gözerlinin içine istekli şekilde bakıyordum. Abim hafif sakalı, ıslak ve dağınık saçları ile dayanılmaz bir erkekti. Sen de manken gibisin dedim ve elimi yavaşça önüne koydum. Tepki vermeyince hafif okşadım. Ağabeyimde bir eliyle kalçamı tuttu. Hafif sıktıktan sonra okşamaya başladı. Bende aşağı yukarı hareketle ona izin verdiğimi gösterdim. Uzanıp dudaklarının uçundan hafifçe öptüm. Abim izni aldığını anladı, elini bikininin içine sokup kalçamı okşadı, gstringimin ipini çekerek, bunu çıkarmamız lazım dedi. Annem balkondan görebilir dedim. Sudan çıkıp, uygun bir yer bulduk. Hemen öpüşmeye başladık deliler gibi öpüşüyorduk, dilimi yiyecek gibiydi. Kıtlıktan çıkmış gibi saldırdık birbirimize. Öyle güzel öpüşüyordu ki anlatamam. Sadece öpüşerek bir hafta geçirebilirdim. Ama abim dayanamayarak elimi tutup önüne götürdü. Biraz okşadım ve emmemi istediğini söyledi. Önüne eğilip emmeye başladım. Abim başımdan tutmuş ileri geri hareketine göre benim başımı da ileri görü oynatıyor, beni ağzımdan yapıyordu. Of diyerek kendini çekti, o anda fışkıranların bir kısmı yüzüme geldi. Abim özür diledi, benim midem bulanmıştı. Tekrar havuza gidip biraz yüzdük, ağabeyime kendini affettir dedim. Ağabeyimde gel diyerek tekrar kolumu tutup biraz önceki yere götürdü beni. Kucağına oturdum, dudaklarımı öptü, göğüslerimi emdi, beni yalamasını istedim. Çimlerin üzerine uzandım. Yukarıda yıldızlar vardı. Her yıldız bir dil darbesi gibi önümü okşuyordu. Etek altından ellemeyi düşünürken kendime deli gibi tutkulu bir aşık bulmuştum. Bundan sonra hayat daha güzel olacaktı ama hiçbir şey umduğum gibi gitmedi.